17 Mart 2013 Pazar

Son tekrar
Hiç gıcırdamayacak menteşeler. Açılmayacak pencereler ve sokak lambaları sana umut vermeyecek. Elinde telefonla tebessüm içinde kopamayacaksın hayattan. Hele o güneşlikler. Zırhın olacak sana ve asla yerinden oynamayacak. Aynalar mı? Söküp atacaksın hepsini. O sen değilsin bakma hiç. Ve sen asla bir şeyi birden fazla yapayacaksın artık. Zaten ne olduysa bu yüzden olmadı mı? 2. kez izlenen filmler,tekrar tekrar dinlenen plaklar,ona verdiğin bir sürü şans…

Bir kız var. Gördüm,biliyorum. Kaçıncı kez bilinmez ama ‘tercih edilmemiş’ yine. Artık gözlerinde niye sorusu yok. Kapatamıyor gözlerini. Kapatsa yanacak sanki,batacak bir şeyler gözbebeğine. Dişlerini sıkıyor ama öfkeli değil. Hissettiği o iğrenç,dalga dalga yayılan his öfkeden de güçlü. Oturmuş merdivenlere bir noktaya bakıyor sadece. Elleri buz gibi,nefes alırken titriyor,yutkunuyor arada ve her yutkunmasında bir damla akıyor gözünden. Dudaklarını damlalar ıslatıyor,dudakları parlıyor. Hiç konuşmuyor. Kırgınlığını,acısını,ihaneti,tekrar tekrar ve tekrar yanılmanın verdiği hayal kırıklığını,pişmanlığını tarif edecek ne kelimeler var zihninde ne de gücü. Daha yarım saat önce o şarkıyı dinlemişti kız. Dinlediğinde onu hatırladığı şarkı. Dinlerken başka bir erkeğin kolunda ağladığı şarkı. Ve kolunda bir başkasını taşıyan sadece kız değildi. Evet öyle. Uğruna ağladığı,o sırada ‘tercih ettiğiyle’ el ele,beraber ve mutluydu çünkü.

Kız inanmadı. İnanmak istemedi hiç. Ne bileyim gözleri yanlış gösterirdi,kulakları yanlış söylerdi,içi yalan söylerdi ama o yapmazdı böyle bir şey. Gördüğüne,duyduğuna,içten içe bildiğine değil ona inanmak istedi kız. ‘Özür dilemişti. Pişman. Hem o kıyamaz bana’ dedi defalarca içinden. Ama olmadı işte. İşe yaramadı hiçbiri. Çünkü onu haklı çıkaracak ne kadar ‘belki,çünkü,oysa,ama’ varsa silindi yeryüzünden. Çırpındığıyla kaldı kız. O hayatıydı,canıydı,zaafıydı,ilk aşkıydı. Ya sonra? İhanetten sonrası? Romanlarda nasılsa öyle oldu. Kız başbaşa kaldı sorularıyla,şarkılarla,kahve fallarıyla,elleriyle.  Defalarca öldü kız. Ama hala bilmiyor ne yapacağını. Usanmadı hala ona şans verip öldürülmekten. Napabilirdi ki? Tarif edemeyeceği kadar sevdi,boyundan büyük sevdi. Hem hep böyle değil miydi? Sevenler ağlardı şarkıda. Öyleydi tabi ama kız sadece bir şeyi anlayamıyordu. Ona kıyamazdı. Defalarca affetti onu. Vazgeçerdi onun için her şeyden ki vazgeçti. Ondan sonra bir sürü hata yaptı kız. Kendini çiğnedi,tanıyamadı kendini. Ama o geldi ya,pişmanım dedi ya hepsini unuttu kız. Anlamıyordu kız. O nasıl kıydı? Aptal mıydı yoksa kalpsiz mi?

Zor oldu. Geç oldu ama kız o an vazgeçti ondan. Defalarca terketti,aldattı,ağlattı,kırdı ama bu defa farklıydı işte. Kızın gözlerinden belli. İkna olmuş hiç sevmediğine. Umuda dair zerre bırakmadı içinde. Evet. Onu hatırladıkça tekrar edecekti ‘hiç sevmedi.’. Boşa geçen 2 senesine üzülecekti kız belki ama anmayacaktı artık. Anarsa özler biliyordu çünkü.

Kalktı ayağa yarını düşündü. Ondan sonraki günü,çok ilerisini. Toparlanacak,dik duracak,anmayacak. Gülümser misin artık? diyenlere ‘yarın bir daha sor’ diyecek. Uzun sürecek belki ama gülecek kız herhangi bir yarın ve açılacak güneşlikler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder