Hayat ellerinde bir uçurtmayken sıkı tutamamışlar vardır ya da kaçırmışlar. Tutunmayı beceremeyen sendin, kaçıran ben. Ve bilmeliydin bir şeyi yarım elde etmekten daha zordu onu kaybetmek. Gökyüzünde süzülüşünü izlemek...
19 Mart 2013 Salı
Hiçbir şeyi, hiçkimseyi unutamazsınız tam olarak. Sadece unutmak istediğiniz anlar ve unutmak istedikleriniz vardır. Çünkü zihninizden akmayan sahneler vardır, her saniye cümleler tekrarlanır içinizde. Onu nasıl göz göre göre kaybettiğinizi hatırlarsınız durmadan. Susarsınız. En iyi yaptığınız şey odur. Siz en sağlam çığlığınızı sükunetle atarsınız. Çünkü pek önemi yoktur artık sesinizin duyulması. Perde kapatılmışsa,kapılar vurulmuşsa,duvarlar konuşmuşsa sana,şişmişse gözlerin, yüzün göğsün,için yanmışsa bir kere, en sevdiğin "iyi ki"ne "yazık" demişsen; ne önemi var devrik cümlelerinin?
Mesela şarkıların sözlerine de küsüyorsun. Melodisi yetiyor artık. Bağıra çağıra gitme diyorsa şarkı, kısıyorsun sesini. Anlamsız geliyor çünkü "Gitme." cümlesi sana, sen bağıra çağıra susarken ihanete. Çık karşısına durdur onu diyor kitaplar. Yapamazsın. Sen ki yol oldun, çiğnedi geçti o. Dik duramıyorsun,zayıfsın. İyi bir eş, iyi bir baba hatta iyi biri olamayan bir adamdan bile aciz hissediyorsun kendini. Etrafındakiler güçlüsün diyor, evet.İnatla reddediyorsun çünkü yaşamıyorsun. Nefes alıyorsun, yürüyorsun, yemek yiyorsun ama olmuyor işte. Çünkü ileriye bakamıyorsun bile. Yaptığın tek şey tekrarlamakken bir adım bile atamıyorsun ileriye. Sen bazen kendinden kaçıyorsun ve o an kapı,pencere, yatak, duvar, dolap ayna oluyor sana. Ondan kaçıyorsun bir de. Her gün önünden geçtiğin bakkalda, sakız fallarında, kaleminin sivri ucunda, hi. farketmediğin bir ofiste görüyorsun adını. Ve biliyorsun, sen bir adım atamıyorsun ama o yaşıyor. Onun özür dilediği ve senin affetmedeğin yüzlerce senaryo yazıyorsun. Ama o gelmiyor. Ceplerinde unutamadıkların kalıyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder