19 Temmuz 2013 Cuma

Bir günde nasıl kaybedilirmiş öğrendim. Anılarına bile sahip çıkamayan biriyim ben. Olmadı,daha fazla açık kalamadı gözlerim,dayanamadı yüreğim. Demem o ki özür dilerim. Aynaya bakıyorum, yaklaşıyorum, dikiyorum gözlerimi iyice fakat göremiyorum aynı kadını. Seni sevmem,seninle gülmem,sürprizlerin,kavgalarımız... Hepsi mazide kalmış. Bir tek ayrılığımız aklımda o da kesik kesik. Misal artık seni andığım tüm şarkıları dinleyebiliyorum hatta bazen unuyorum. O sinema salonuna başka bir adamla girebiliyorum ve bu artık acıtmıyor. Seni başka bir eli tutarken görmenin hayali bile delirtirdi beni, şimdi görüyorum fakat dokunmuyor.Artık rüyalarımda bana geri dönmüyorsun. Hayır hayır kızmıyorum da sana, "neden?" diye sormuyorum. Kendime bile... Derlerdi de inanmazdım, hangi aşık inanır ki? Gün gelecek yapmacık bir tebessümle anacaksın onu diye. Öyle. Şöyle ki beni sevdin mi hiç, unuttun mu? Umursamıyorum. Kapımı çalsan paçalarında pişmanlıklarınla, ne içeri davet ederim seni ne de kapatırım o kapıyı suratına. Bir avuç af veririm ellerine, otururum karşına gülümserim. Ta ki sen gidene kadar. Ne bir "defol!" var kalbimde senin için ne de bir "hoşgeldin!".En zoru seni özlemekti, nasıl bitti bilmiyorum. Önce çığlıklarım sustu, sonra uğramamaya başladım o anılarımızın sokağına, ardından yavaş yavaş silindi anılar. Şimdi gözlerimi kapatsam gülüşün belirmiyor misal, o da silinmiş. Sanma ki çok mutluyum şimdi. Fakat daha bir hafif kirpiklerim... Daha geç, çok geç fakat şimdi başladı benim için ayrılık. İşte şimdi ayrıldık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder