9 Mayıs 2013 Perşembe

Özgür olamaya bir o kadar hevesli fakat sevmeye bir o kadar yeteneksizdin sen. Sanma ki benim gözümdeki kadar muhteşemsin, sanma ki gidersen ölürüm ya da vazgeçilmezsin. Sen sadece doğru zamanda doğru yerdeydin. Senin hep ön rafta kalmanı dilerdim fakat tozlandın zamanla içindeki kibirle. Bana hep adamlıktan bahsederdin bir mahkumun özgürlükten bahsetmesi gibi. Sen ki daha çocuksun sevdiğim, her eli boş olana uzattığın ellerin ne denli yakıyor tenimi bilemezsin. Benim ne kaybedecek bir şeyim var ne de korkum. Kahraman sendin lafta oysa hep cesur olan ben oldum. Az mı kestim önünü, az mı sormadım hep o cevap veremediğin soruları. Düşün... Düşün o yerlere göklere sığdıramadığın gururun bende mi büyüdü sadece yüreğinde? Ben bana koşarak geldiğini sanarken sen bir başka yürekten kaçıyormuşsun oysa, benden tüm gücünle kaçtığında anladım. Bana savurduğun bir kaç iyi kelime merhametinden miydi? Söyle. Ya da söyle kendin için atan bir kalbi param parça ederken kime ödünç vermiştin merhametini? O kızı kalbine ağır geldiği için mi attın bir köşeye yoksa kalbin kalabalık olduğu için mi? Söyle, sözler verirken kaç şehir uzaktaydı adamlığın? Bana sakın şimdi emekten bahsetme. Aptal olan bendim ki yeri göğü dolaştım o aşık olduğum adamı bulayım diye. Sen sadece bir sokak kedisiydin fırın başında bekleyen, nankördün de. Geri döneceksin biliyorum, yorgun olacaksın, bitkin, çaresiz ama asla pişman değil. Ben yine sormayacağım sana nerdeydin diye. Tutacağım ellerini ve sarılacağım... Seni arkandan izlerken söylediğim kaç küfür varsa bir bir atacağım denize. Öyle sıkı saracağım ki seni, o an anlayacaksın bunun bir veda olduğunu. Sen bir kedinin nankör olduğunu göre göre ekmek veren kaç fırıncı gördün ki? Sen bana acıyacaksın, ben sana... Çünkü sen beni aptal sanacaksın, ben seni her şeye rağmen affederken içimde. Ve karşına geçip diyeceğim, sen benim kahramanımsın ve uçabiliyorsun. Fakat çok sonra anlayacağım nasıl uçabildiğini. Kahraman olduğundan değil, hafif olduğundan. O kadar hafif ki kişiliğin ne sevgiyi kaldırıyor ne vefayı ne de sadakati. Kendini özgür sanacaksın bir süre fakat çaresizsin ve yersizsin sadece. Sanma ki kürkçü dükkanı hep açık kalacak, bir bir kapanacak kapılar yüzüne. İşte o an ben aklına geleceğim. Gitme diye yalvardığım anlar gelecek bir bir aklına... Biraz gurur kalmışsa içinde gelmezsin fakat biliyorum gururun kaçmış ellerinden o uçurmanın ipinde. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder