
Boşluklar var her yerde. İçimde,gelecekte,geçmişte,hayallerimde hatta gökyüzünde bile. Kayboldum ya da aramıyorum. Belki de bu umrumda değil, boşver. Sen,o veya herhangi biri boşluğa bin katıp giderken ne yaptım ben? Ağlamadım sadece,hayır.Aldım elime çakmağı,yaktım sigaramı mesela. Geri versem bile içime çektiğimi bir nebze dolduruyor sanki içimi. Ya da ne bileyim her içime çektiğimde bir kez daha eyvallah dedim ne varsa kırıp geçiren. Bu ne melankoli ne de abes. Bu boşlukta sallanan her insanın tuttuğu dalı. Sanal bir ağaç fakat en azından bağlanmak bir şeye amaç. Hem yazar boşuna dememiştir ki "Benim için yanan bir o var." diye. Sanki sigara her kaybedene verilen bir teselli,belki kaçış,belki ölüme yürümek... Belki her şeyleri bir anda hiç olanların kırılıp dökülen hayalleri. Ne özgürlük ne de özgünlük. Sadece yorgunluk. Ama asla mutluluk değil. Çünkü seni mutlu eden onun yanması değil, seni üzen de bitmesi değil. Seni üzen her sokakta,evinin her köşesinde yaşayan anılarını görmemek için dumanın gözünü buğulaması. Seni üzen, onun ısıtamadığı ellerini sigara külünün yakması. Kaybolmak dumanların arasında,gözlerinin yanması...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder